laf kalabalıklarından
can havliyle
kaçtıktan sonra
en çok da
açık kalmış
sırt çantamdan
fırlayan cümlelerime
hayıflanmıștım.
Kapımı kapatıp
dört ayaklı masamın
dört ayaklı masamın
üç ayaklı sandalyesine
kendimi bıraktığımda,
üç - beş noktanın
hesabını yapamazdım.
O sinirle bir anda
imla kılavuzumu
imha etmiş
ve tüm tırnak işaretlerimi
özensizce kesmişim.
Farkında değildim.
Neyse ki;
çay kendini demlemiș,
soba kendini yakmıș,
tütün kendini sarmış
sigara kağıdına da
sakinleşebildim.
Hatta biraz da olsa
huzur buldum.
Mithat Erdoğan
19 Ocak 2018
Kayaköy - Fethiye
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder