15 Mart 2014 Cumartesi

Kruvaze

Masanın kısa bacağının altına sıkıştırdığım
katlanmış gazete sayfasıyla bakışmıştım
salondaki halının üstünde sızdığım
ciğeri beş promil etmez o boktan akşam.
Hala neden yaptığımı anlamış değilim.
Gazete sayfasını birden açıvermiştim.
Yanağımdaki salyamdan rahatsız olduğum
halde inatla tüm küpürleri hatmeştim.
Sonra halıda uyumaya devam etmiştim.

Ertesi sabah o kadar keyifsizdim ki,
evi kaçarcasına terketmeden evvel
duş almayacak olmama rağmen
donuma varana dek tüm çamaşırlarımı
kararlı bir şekilde çıkartıp, buruşturup
kirli sepetine hedef gözetmeksizin fırlatmıştım.

Vapura yetişmek için koşar adımlarla ilerlerken
talihsizce tarafıma yöneltilen
zamanlaması çok ama çok yanlış
o soruya ise;
"Hayalimdeki meslek;
kruvaze ceket giyme prensibinden
kesinlikle ödün vermeyen,
çatık kaşlı, aksi ama sevecen
ve tayfalarına bıyıksız bir Hulusi Kentmen
misali davranmakta beis görmeyen
bir kruvaze gemisi kaptanı olmaktı
sevgili anketör hanım efendi!"
şeklinde yanıt vermiştim.

Üstelik yetişmeye çalıştığım
şehir hatları vapuruna da binebilmiştim.


Mithat Erdoğan
15 Mart 2014 Cumartesi

Biterken; "Cenk Taner - Tahta Kılıçlar" çalıyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder